Son günlerde Kaman’da yaşanan bazı gelişmeler, sadece yerel basının değil, tüm medya camiasının vicdanını sızlatacak bir noktaya ulaşmıştır. Yalan haber, şantaj ve tehdit gibi kirli yöntemlerle hem kurumlar hem de kamuoyu üzerinde baskı kurmaya çalışanların varlığı, mesleğini onuruyla yapan gazetecileri derinden yaralamaktadır.

Kaman’da belediyeye yönelik ortaya atılan mesnetsiz iddialar ve bu iddiaların arkasındaki kirli pazarlık söylentileri, bir medya mensubu olarak beni de harekete geçmeye mecbur bırakmıştır. Kamu adına söz söyleme yetkisini elinde bulunduranların, bu yetkiyi şahsi çıkar uğruna kullanması kabul edilemez bir ahlaksızlıktır.

Geçmişte kamu görevlilerine şantaj yaptığı öne sürülen bazı isimlerin şimdi de Kaman Belediyesi’ne yönelik benzer bir çirkin girişimde bulunduğu iddiaları, artık bu işin kişisel değil, kurumsal düzeyde zarar verici boyuta ulaştığını göstermektedir.

Kaman Belediye Başkanı Emre Demirci’nin meclis toplantısında “Kaman’ın hakkını yedirmem” diyerek gösterdiği kararlı duruş, bu karanlık senaryoya karşı verilmiş net bir cevaptır.

Sayın Demirci’nin tavrı, sadece bir belediye başkanının değil, halkın temsilcisi olarak kamu vicdanının yansımasıdır.

Buradan bir çağrı yapıyorum: Bu mesleği namusuyla yapan tüm gazetecilerin, bu çürük yapılarla arasına net bir çizgi çekmesi gerekiyor.
Basın meslek örgütleri ise artık sessizliğini bozmalı, ahlaki ve mesleki ilkeleri hiçe sayanlara karşı gerekli tavrı açıkça ortaya koymalıdır.

Kaman halkı, kirli hesaplara ve yalan haberlere boyun eğmeyecek kadar aklıselimdir. Bizler, bu toprakların insanı olarak doğruları savunmaya, iftira ve tehdit düzenine karşı dimdik durmaya devam edeceğiz.

Haber: Özkan OCAK